ATSO’da seçim sonrası ilk meclis

ANTALYA, ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) 1 7 Ekim tarihleri arasındaki seçim süreci sonrasında oluşan meclisinin ilk toplantısı yapıldı. ATSO Meclis Salonu’nda Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün başkanlığındaki meclise Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, yönetim kurulu ve meclis üyeleri katıldı.

ATSO yeni döneminin ilk meclis toplantısının açılışını yapan Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, yeni dönem meclis üyeleri, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar ve yönetim kuruluna yeni dönemdeki görevlerinde başarılar diledi. Önceki dönemde ATSO’ya çok büyük emekleri geçen Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin’e yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür eden Öztürk, “Hepinizin bildiği gibi çok zorlu ve uzun bir seçim sürecini hep birlikte yaşadık. Bu süreçte kırgınlıklar ve kızgınlıklar oldu. 140 yıllık ATSO tarihinde ilk defa bir Oda başkanını yargı belirledi. Artık, bu süreci doğrusuyla yanlışıyla geride bırakmış bulunuyoruz. Bundan sonraki süreçte meclis çatısı altında, Antalya’mız ve üyelerimiz için projeler sunma ve çözüm üretme zamanıdır. Bunun için ortak akıl içerisinde meclisimizin gücünü sonuna kadar hep birlikte göstermeliyiz” dedi.

SKUTER KAZASINI HATIRLATTI

ATSO personeli Sevim Kayahan’ın kızı Ada Kayahan ve arkadaşı Mahmut Yağız’ın hayatını kaybettiği skuter kazasını hatırlatan Öztürk, “Geçtiğimiz günlerde yüreklerimize çok büyük bir ateş düştü. Odamızda uzun yıllardır emek veren değerli çalışma arkadaşımız Sevim Kayahan’ın kızı, aynı zamanda hepimizin kızı ve kardeşi olan Ada’yı elim bir trafik kazasında kaybettik. Antalya’da sayıları her geçen gün plansız bir şekilde artan skuterlar her birimizin çocukları, kardeşleri ve aile fertlerimiz için bir tehdit olmaya devam ediyor. Bu konuda mevzuatta önemli eksiklikler var. Bu eksikliklerin bir an önce düzenleme yapılarak giderilmesi gerektiğini vurgulamak isterim. Çok yakınımıza düşen bu ateşin artık başka ailelerin de canını yakmamasını ve başka yüreklere acı vermemesini temenni ediyorum” diye konuştu.

GEREKENİN ZAMANINDA YAPILMASI

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak ilk meclis toplantısında konuşan Ali Bahar, seçim sürecine katkı koyan herkese teşekkür ederek, skuter kazasını gündeme getirdi. Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İlk meclis toplantımızı daha güzel konu başlıkları açmak isterdik ancak acımız hala çok taze, canımız hala ilk günkü kadar yanıyor. Henüz hayatının baharında olan iki evladımızı toprağa verdik. Bu öyle kolay kolay geçecek bir acı değil. Ada ve Mahmut’un hayatına mal olan ihmaller zinciri hakkında pek çok şey konuşuldu, yazıldı ve hatta kamuoyunda büyük bir tepki oluştu. ‘Elektrikli scooterlar yasaklansın’ diye kampanyalar düzenlendi. Konunun tarafları ve sorumluları hemen ‘ne gerekiyorsa yapılacak’ mesajları yayınladı. Ada ile Mahmut’u hayattan koparan kazanın üzerinden 10 gün geçti, peki soruyorum sizlere; Allah aşkına ne değişti? İki tane gencecik canımızı toprağa vermemizin dışında değişen ne var? ‘Gereken yapılacak.’ Her facianın ardından bunu duymaktan yorulmadık mı? Ben artık, ‘Gereken neyse yapılacak ya da sorumluları hesap verecek’ yerine, bir facianın ya da acının yaşanmasına engel olan ‘Gereğinin zamanında yapılması ile olayın önüne geçilmiştir’ iradesinin ve liyakatinin vücut bulduğu bir ülke ve şehir istiyorum.”

BU ARAÇLAR BİR TEHDİTTİR

Paylaşımlı elektrikli scooterların neden olduğu sorunların ve acıların önlenmesi için ATSO olarak teyakkuz durumuna geçtiklerini söyleyen Bahar, “E scooterlar, mevcut düzenleme ve kullanım şekilleriyle, bizim için saatli bombadan farksızdır. Nerede, ne zaman patlayacağı, kimin canını, ne düzeyde yakacağı belirsizdir. Bu araçlar bir ulaşım aracı olarak lanse edilse de mevcut halleriyle can ve mal kayıplarına, kalıcı sakatlık ya da yaralanmalara neden olabilecek düzeyde, toplum güvenliği ve sağlığı için bu haliyle bir tehdittir. Konunun taraflarına ve sorumlularına aynı masa etrafında buluşma davetimizi yineliyoruz. ATSO’nun, bu ortak aklın çatısı ya da paydaşlarından biri olmak için tüm imkanlarını seferber etmeye hazır olduğunun da bilinmesini isteriz” diye konuştu.

BEYAZ SAYFA ÇAĞRISI

Zor bir seçim sürecini geride bıraktıklarını anlatan Ali Bahar, “Sandıktan çıkan sonuca yapılan itirazlar yargıya intikal etti. Demokratik hukuk devleti olmanın tüm gereksinimleri, isteyen herkesin emrine sunuldu. Bağımsız Türk yargısı itirazı olan herkesi dinledi, her müracaatı, her talebi aldı ve titizlikle yapılan değerlendirmeler neticesinde hukukun üstünlüğü ilkesinin tecellisi sağlandı. Beyaz, tüm renklerin karışımından elde edilir. Bu nedenle ATSO Meclisi bizim için artık beyazdır. Biz bu salona baktığımızda beyazdan başka bir renk görmeyeceğiz. Bu ilk meclis toplantımızı da Antalya’mız ve ülkemiz adına açtığımız yeni ve bembeyaz bir sayfa olarak yorumluyoruz” dedi.

‘BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ’ BİR SLOGAN DEĞİLDİR

‘Birlikte yöneteceğiz’ sözünün bir slogan olmadığını da söyleyen Ali Bahar, tüm ATSO üyeleri, Antalya basını, Antalya’nın yerel dinamikleri, belediyeleri, STK’ları, Antalya için dertlenen herkese ihtiyaçları olduğunu söyledi. Kentin en büyük lobi kuruluşu olmak için tüm imkanları seferber edeceklerini de açıklayan Bahar, ATSO’nun yeni döneminin bu vizyon çerçevesinde şekilleneceğini de açıkladı.

TURİZMDE BEKLENTİ 14 14.5 MİLYON

Antalya Valisi Ersin Yazıcı’nın, 26 Ekim tarihi itibariyle açıkladığı Antalya’ya havalimanı üzerinden 12 milyon 545 bin turist geldiği yönündeki açıklamasını hatırlatan Başkan Bahar, “Pandemi, turizm sektörü için tam anlamıyla bir faciaydı. 13 milyona yaklaşan turist sayısı, son dönemde aldığımız en güzel haberlerden biridir. 2022 yılını 14 14.5 milyon bandında tamamlayabileceğimizi öngörebiliyoruz. Ayrıca kış mevsimini evinde geçirmek yerine farklı alternatifler arayan kişilerin, çoğunlukla Antalya’yı tercih edebileceklerini bekliyoruz ancak Antalya’mızın turizmini 12 aya yayabilmek için çok çalışmak ve yeni fikirler üretmek zorunda olduğumuzun da bilincinde olmamız gerektiğini biliyoruz” diye konuştu.

KONAKLAMA VERGİSİNE ERTELEME ÖNERİSİ

ATSO Başkanı Bahar, 1 Ocak’tan itibaren yüzde 2’si oranında alınacak konaklama vergisinin, pandemi etkilerinden dolayı ancak kendine gelmeye çalışan turizm sektörü için bir yıl daha ertelenmesi önerisinde de bulundu. Bahar, şunları söyledi:

“Birçok ülkede bu vergi, şehre dışardan gelen kişilerden, şehrin alt ve üst yapısına getireceği yük nedeniyle alınmaktadır. Şehrimize geçici bir süre için gelen ziyaretçi gerek tükettiği gerekse yararlandığı her hizmet nedeniyle her alanda bir yoğunluk yaratmaktadır. Ulaşımdan arıtmasına, sudan çöp tüketimine kadar, şehir nüfusuna göre hesaplanmış kapasiteleri zorlamaktadır. Bu açıdan bakıldığında konaklama vergisinin gerekçesi anlaşılır olmaktadır. Ancak konaklama vergisi alınacaksa konaklayan kişiden faturasına ek olarak alınmalı ve her konaklayandan eşit bir bedel alınmalıdır. Antalya gibi dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biriyseniz, Antalya’nın sabit nüfusuna göre değil; özellikle yaz aylarındaki değişken nüfusuna göre kapasite hesaplarını yapmak zorundasınız. Sabit nüfusa göre genel bütçeden aldığınız pay, yaz aylarındaki değişken nüfusun yarattığı yoğunluk hesaplarında yetersiz kalmaktadır. Alt ve üst yapı hizmetlerinde kapasiteler yetersiz kalabilmektedir. Bu verginin alınmasından dolayı turist sayımız azalmaz. Önemli olan bu vergiden elde edilen paranın nerede ve ne amaçla kullanılacağıdır. Esas olarak bu konuya bakmalıyız. Kanunda bu konudan hiç söz edilmemektedir. Oysaki verginin amacı, verginin tahsil edildiği yani gelirin oluştuğu şehirlerin yerel yönetimlerinin bütçesine katkı sağlamak şeklinde olması kadar doğal bir şey olamaz. Turizm hareketinden elde edilecek bu vergi yine turizmin geliştirilmesi, alt ve üst yapının iyileştirilmesi için en az yarısı oranında ilgili yerel yönetime aktarılmalıdır.”

DHA