Antalya’daki oteller zor durumda: Belgelerini kaybedebilirler

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gönderdiği yazı ile Antalya İtfaiye Daire Başkanlığı’nın başlattığı denetimlerle eksikliklerini gidermeye çalışan Turizm Bakanlığı’ndan belgeli basit konaklama tesisleri, yangına dayanıklı kapı boyası tedarik etmekte zorlanıyor. Özellikle tarihi Kaleiçi’ndeki oteller boya bulamadıkları gibi tarihi yapı olması nedeniyle kapılarını da değiştiremiyor. Diğer taraftan denetimleri yeni başlayan Turizm İşletme Belgeli otellere de tanınacak süre büyük merak konusu oldu.

Konaklama tesislerinin yöneticileri Tourism Today’e yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Antalya İtfaiye Daire Başkanlığı’na gönderdiği yazı ile Antalya’daki tüm konaklama tesislerinin yangın yönetmeliği konusunda denetlenmesini şart koşmuştur. Ve bu denetimler önce Turizm Bakanlığı’ndan belgeli basit konaklama tesislerinde başlamıştır. Ve takiben de Turizm Bakanlığı işletme belgeli tesislerde de bu denetimlerin devam edeceği söylenmektedir.

Yapılan itfaiye denetimlerinde, otomasyona bağlı duman algılama sistemi, acil aydınlatma armatürleri gibi yangın için çok gerekli olan malzemelerin yanında tüm otel oda kapılarının yangına 30 dakika dayanıklı hale getirilmesi istenmektedir.

Bunun için de otel oda kapılarının ya yangına 30 dakika dayanıklı oda kapısı haline dönüştürülmesi ya da özellikle SİT bölgelerinde Çevre Bakanlığı yangın yönetmeliğinin 11. kısım’da belirttiği TS EN 13381-7 standardına sahip boya kullanılması gerektiği belirtilmektedir.

Fakat gerek TSE ile yapılan görüşmelerde bu standarda sahip bir hiçbir yerli boya/vernik ürünün olmadığı gerekse yurtdışı (özellikle Avrupa ülkeleri) araştırmalarımızda 2019 yılından bu yana geçerli olan söz konusu standardın (TS EN 13381-7) hiçbir boya firması ürününde bulunmadığı ve firmaların halen 2019’dan önce geçerli olan TS ENV 13381-7 standardına sahip ürünleri kullandığı ve ifadelerinde EN kodlu boyanın laboratuar testlerinde başarısız olduğu ifade edilmektedir.

Bu arada en önemli konu ise Kaleiçi SİT bölgesi olduğundan, tescilli binaların yangına dayanıklı kapı yaptırmalarının Koruma Kurulu tarafından reddedilmesi konusudur.
Ne boya bulunabiliyor ne de yangına dayanıklı kapı kullanılmasına izin veriliyor. Aynı zamanda Muratpaşa Belediyesi de Kaleiçi bölgesinde bulunan tescilli yapı olan konaklama tesislerine ‘Kapılarınızı değiştirmeyin düşünmeyin bile, siz ne yapın yapın boya bulmaya çalışın, yoksa kapatırım’ diyor.

Sonuç olarak otel, SİT bölgesindeyse ve tescilli yapı ise kapanacak. Tabii bu arada, Türkiye çapında her belediye, tesislere makul süre adı altında farklı farklı tarihler vermektedir. Örneğin bu makul süreyi Muratpaşa Belediyesi 31.05.2025 olarak belirledi. Can alıcı bir başka nokta ise en başta da belirtildiği gibi Antalya’da denetlemeye Basit Konaklama Belgeli otellerden başlanmış ve bu otellere tanınan makul süre ise 31.05.2025 olarak belirlenmiştir.

Turizm İşletme Belgeli tesislerdeki denetlemelere daha yeni yeni başlandı. Ve tahmin edilebileceği üzere Antalya’da küçük büyük pek çok bu belgeye sahip tesis var ve denetlemesi süre açısından kolay değil. Akıllara gelen soru ise bu tesislerden biri diyelim ki 18 Mayıs’ta denetlendi, yine eksikliklerini gidermesi için verilecek olan makul süre 31 Mayıs mı olacak.
Bundan dolayı Çevre Bakanlığı’nın yangın yönetmeliğinde geçen TS EN 13381-7 standardına sahip boya ne Türkiye’de ne de Avrupa ülkelerinde bulunmaktadır.

Sonuç olarak gerek TS EN 13381-7 standardına sahip boyanın bulunmasının imkânsız olması gerekse otellerin yaz sezonunun başladığı ve tadilatların mümkün olmadığı şu günlerde çok kısa süre verilerek (Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin verdiği süre 31.05.2025) bu eksikliklerin tamamlanmasının istenmesi ve tamamlanmadığı takdirde tesislerin ruhsat iptali ile karşı karşıya kalmaları ortaya trajik bir manzara çıkarmaktadır. Kaldı ki Türkiye’deki tüm tesislerin aynı anda yangına dayanıklı oda kapısı yaptıracak firma bulabilmeleri ve bu firmaların talepleri karşılayabilmeleri ya da boya firmalarının standarda uygun boya olsa da taleplere karşılık verebilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır.

Talebimiz en azında Çevre Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin kendi aralarında yapacakları istişarelerle, şu anda Avrupa Birliği ülkelerinde de kullanılan ve Türkiye’deki işletmelerin ulaşılabilecekleri bir boya standardında karar kılınması ve tüm bu eksiklikleri tamamlayacak makul sürenin işletmelere tanınmasıdır.”

kaynak tourism today