Son Dakika
CHP ANTALYA MİLLETVEKİLİ AYKUT KAYA , GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE BOLU KARTALKAYA’DA YAŞANAN OTEL YANGINI İLE İLGİLİ AÇIKLAMADA BULUNARAK TÜM VATANDAŞLARIMIZA GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİNDE BULUNDU.
Kaya yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
”Öncelikle Bolu’da yaşanan yangın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza yüce Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Maalesef 78 vatandaşımız hayatını kaybetti. Dünyada buna benzer bir felaket en son 27 yıl önce bir otelde yaşanmıştı.
Yurt dışındaki iş hayatımda pek çok üst yapı projesini hayata geçirmiş ve dünyaca tanınan danışmanlık firmalarından hizmet almış bir milletvekili olarak bu konudaki düşüncelerimi, tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir yangında bu denli bir facianın yaşanması için birçok kritik hatanın aynı anda yapılmış olması gerekir. Yangın başladığında yangın algılama sistemleri ve tahliye anons sistemi çalışmamıştır. Yangın dedektörleri yangını algıladığında gaz vanalarını kapatır, asansörlerin nerede duracağına karar verir, egzoz fanlarını yani duman tahliye fanlarını devreye sokar ve acil tahliye anonslarını başlatır. Bu işlemler ilk 3 dakika içerisinde gerçekleşmektedir. Ancak bu otelde bunların hiçbiri gerçekleşmemiştir.
Yangına dayanıklı kapıların da bu otelde olmadığını görüyoruz. Otel odası kapılarının yangına 90 dakika, yangın merdiveni kapılarının ise 120 dakika dayanıklı olması gerekir. Uluslararası zincir otellerinde yangın merdivenine geçiş 2 adet 120 dakikalık kapı ve aralarındaki 2 metrelik koruyucu bir oda ile sağlanır. Ancak burada bu standartların hiçbirine uyulmadığı açıkça görülmektedir.
Yangın söndürme sistemleri de çalışmamıştır. Basınçlı yangın söndürme sistemleri 68 santigrat dereceye ulaşıldığında otomatik olarak devreye girer ve yağmurlama yöntemiyle yangını söndürür. Bu sistem ya mevcut değildi yada çalışır durumda değildi. Çünkü eğer çalışsaydı kimse yanarak hayatını kaybetmezdi.
Otelde tasarım ve denetim sorunları da yaşanmıştır. İnsanların odalarından güvenli bir şekilde tahliye edilebilmesi için, yönlendirme ve korunaklı alanlar oluşturulmalıdır. Ancak bu otelin tasarımının, can ve mal güvenliğini hiçe saydığı görülmektedir.
Denetim eksikliği de bu faciaya yol açmıştır. Böylesine ölümcül hatalar zincirine sahip bir otel nasıl ruhsat alabilmiştir? Hiç mi denetlenmemiştir?
Bu faciada dikkati çeken bir diğer büyük ihmal de otelin bulunduğu bölgedeki itfaiye teşkilatının eksikliğidir. Sömestr tatilinde tam kapasite çalışan bir kış turizmi bölgesinde yangına müdahale edecek bir itfaiye teşkilatının bulunmaması bakanlığın önceliklerini sorgulatmaktadır. Görüldüğü gibi bu felakete davetiye çıkaran ardışık birçok hata üst üste yapılmıştır. Bunlardan biri çalışsa bu kadar can kaybı yaşanmazdı.
2016 yılında Adana’da bir yurtta çıkan yangında, 11 kız çocuğumuz hayatını kaybetmişti. Bugün ise 78 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu tür felaketlerin önlenmesi için yangın güvenliği konusundaki bakış açımızı değiştirmeliyiz. Dünyada yangın güvenliği, yüksek makine mühendisleri tarafından bilimsel bir disiplin olarak ele alınır. Yangın sistemlerinin tasarımı, denetimi ve çalışması uzmanlık gerektirir. Türkiye’de makine mühendisliği bölümlerinde, uluslararası standartlarda yangın danışmanlığı eğitimi verilerek uzman danışmanlar yetiştirilmeli ve bu danışmanlar projelerde sorumluluk almalıdır. Yangın danışmanları projelerin başlangıcında müdahil olmalı ve diğer mühendislik disiplinleri mekanik, elektrik, zayıf akım, onların yönlendirmelerinin doğrultusunda çalışmalarını yürütmelidir.
Acil olarak Türkiye’deki oteller, konutlar, hastaneler denetlenmeli. Yangın güvenliği konusunda uluslararası standartlara uygun önlemler alınmalı ve bu önlemler yasal düzenlemelerle zorunlu hale getirilmelidir.
Sayın Turizm Bakanı, yedi yıldır bu görevi yürütüyorsunuz. Her mikrofonu aldığınızda turizm gelirlerinden ve turist sayılarından bahsediyorsunuz. Ancak insan hayatı ve ülkemizin itibarı rakamlardan çok daha önemlidir. Yangın gibi bir felaketi önleyecek tedbirleri almamak turizm açısından da büyük bir itibar kaybıdır. İnsanların en temel hakkı olan yaşam hakkını sağlayamıyorsanız o koltukta neden oturuyorsunuz? Bu büyük felakette ihmali olan herkesin kamu vicdanını rahatlatacak şekilde yargılanması gerekmektedir. Herkesi saygıyla selamlıyorum ” dedi.
BENZER HABERLER